Son yıllarda gelişimini sürdüren yatçılık sektörü artık yakıt konusunda daha çevreci çözümler bulma yoluna gidiyor. Amaç hem çevreyi ve denizi korumak hem de yakıt tüketimini azaltmak. LPG ise bu çalışmalarda önemli yer tutuyor.
Son yıllarda yat endüstrisinin en önemli konularından biri, hayatın diğer alanlarında olduğu gibi daha çevreci, daha az yakıt harcayan tekneler üretmek. Dünyaca ünlü yat üreticileri, kullandıkları malzemeleri değiştirip güneş enerjisiyle çalışan çeşitli teknolojiler üzerinde çalışıyor. Hatta bazı deneysel çalışmalar da sonuçlandı ve yatlar denize indi. Sadece güneş enerjisini kullanan bu tekneler dünya turu dahi yapıyor.
Türkiye'de de bu alandaki çalışmalar hızlanmış vaziyette. İpragaz tarafından geliştirilen Marinegas'ın ardından diğer enerji şirketleri de LPG'nin denizde kullanılmasını teşvik etmek için çalışmalarını hızlandırmış durumda. Birkaç yıldır bu alandaki çalışmalarına hız veren İpragaz; deniz kıyısındaki belediyeler ve kooperatiflerle anlaşmalar yaparak günlük tur yapan tekneleri LPG'ye dönüştürüyor.
Marinegas tüpleri 'engine' ve 'cuisine' olmak üzere iki ayrı kullanım alanına sahip. Marinalar, çekek alanları ve tekne konaklama koylarında satışı yapılan Marinegas engine ilk başlarda tekne sahipleri ve kaptanlar tarafından 'acaba' sorusuyla karşılaştıysa da kullandıkça ilgi de arttı. İpragaz yetkilileri tekne tipi, motor gücü ve kullanım şartlarına bağlı olarak, benzine oranla yüzde 40'lara varan tasarruf sağladığını ve performansta herhangi bir kayba yol açmadığını belirtiyor.
Marinegas cuisine ise, yüzey tutuculuğunun fazla olması sonucu, teknelerdeki en büyük sorun olan kayma ve devrilme riskini azaltıyor. Ayrıca, bu tüpler, ıslak/nemli yüzeylerle temas sonucu oluşan korozyonu da engellediği için tekne içi temizlik problemlerini de ortadan kaldırıyor.
Bu sistem bizim için yeni olsa da İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya ve başka birçok ülkede kullanılıyor. Örneğin hassas bir yapıya sahip ve doğal liman olan Venedik Lagünü için oluşturulan proje kapsamında, ilk etapta lagündeki teknelerin yüzde 20'si LPG'li teknelere dönüştürüldü.
Venedik Lagünü'ndekine benzer bir proje Dalyan'da da hayata geçiriliyor. Belediye ve İpragaz yetkililerinin ortak başlattığı projeyle bölgede günlük tur yapan teknelerin bir bölümü LPG kullanmaya başladı. Dalyan'da geçen hafta kullanılmaya başlanan bir diğer tekne ise 'akülü'.
Dalyan Kanalı'nı kirlilikten kurtarmak ve bölgedeki ekolojik dengeyi korumak için Deniz Temiz Turmepa Derneği koordinasyonunda Dalyan Belediyesi ile İnci Akü işbirliğinde yapımı tamamlanan ilk çevreci tekne, törenle kanala indirildi. Tekne limana yanaştığında, limandan aldığı elektrikle şarj edilen akülü bir sisteme dayanan uygulama, Dalyan Kanalı'nda tur düzenleyen gezi teknelerinin dizel veya benzinli motorlardan kurtarılmasını amaçlıyor. Böylece teknelerden denize sintine ve yağ bırakılması önleniyor.
Dalyan Belediye Başkanı Suat Tufan, kanalın Muğla için tarihi ve turistik değerinin olduğunu, bu amaçla korunmasına büyük önem verdiklerini belirterek şunları söyledi: 'Kanaldaki 365'i belgeli, irili ufaklı 700 teknenin suyu kirletmesini önlemek için akülü tekne projesini geliştirdik. İnci Akü yetkilileriyle görüştük. Onlar da teknelere özel elektrik motoru ve buna uygun akü sistemi geliştirdi. Türkiye'de ilk olarak Kardak Turizm'e ait Özay Akdoğan'ın teknesine takılan motor ve akü, burada devrim niteliği taşıyor. Kısa süre sonra teknelere yaygınlaşacak. Bu arada güneş enerjili tekneler de hizmete girecek. Böylece Dalyan Kanalı'nda teknelerden kaynaklanan hiçbir kirlilik olmayacak' diye konuştu.
Sistemin elektrikli iş makinesi aküsünden yola çıkılarak gerçekleştirildiğini söyleyen İnci Akü Geri Kazanım Üretim Şefi Altan Çakıcı ise, böyle bir projede yer almaktan tüm İnci Akü çalışanlarının gurur duyduğunu, çevre ile ilgili projelerde yer almaya devam edeceklerini belirtti ve bu sistemin çevreye duyarlı olmasının yanında düşük işletim maliyeti ile tekne sahiplerinin kazançlarını artıracağını da ifade etti.
