Mersin-Mısır Ro-Ro seferleri başlıyor
Türkiye İhracatçılar Meclisinin (TİM) Aralık ayıihracat rakamlarının açıklandığı basın toplantısında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Çağlayan, Merkez Bankasının döviz satarak piyasaya doğrudan müdahalesinin sorulması üzerine, yüksek kurun hiçbir ihracatçının direk talep ettiği bir şey olmadığını, ihracatçının rekabetçi ve öngörülebilir bir kur istediğini söyledi.
Çağlayan, Merkez Bankasının da regülatörlük görevini yaptığını ve dalgalı kur rejimi çerçevesinde gerekli gördüğünde piyasalara müdahale ettiğini kaydetti.
Teşvik çalışmalarıyla ilgili sorular üzerine "teşvik konusunda kim nerede ne yazıyorsa inanmayın" diyen Çağlayan, üzerinde çok gizli bir şekilde çalıştıkları teşvikle ilgili çalışmayı Ekonomi Koordinasyon Kurulunun bugünkü toplantısında sunacaklarını bildirdi. Çağlayan, "Dış ticaret açığı verdiğimiz, ülkemizde üretimi olmayan veya yeterli üretim olmadığı için dışarıdan ithal ettiğimiz ürünlerin artık ülkemizde üretilmesini sağlayacak bir teşvik mekanizması üzerinde çalışıyoruz" diye konuştu.
Bu akşam EKK ’ya sunulduktan sonra çalışmaya son şekli verilerek birkaç gün içinde Bakanlar Kurulu ve Başbakana sunulacağını ifade eden Çağlayan, çalışmanın bu ay sonuna kadar açıklanacağını bildirdi.
Çin ’e yapılan ihracat artırılacak
Çin’in önümüzdeki dönemde dünyanın en büyük ithalatçısı olacağını, hatta ABD ’yi bile geçeceğini ifade eden Zafer Çağlayan , Türkiye’nin de bu ülkeye ihracatını artırmak için çalışmalar yaptığını kaydetti. Ekonomi Bakanı, "Şu anda Çin’de toplam 205 ticaret müşaviri ve ataşemiz var. 45’i için de Maliye Bakanlığından zannediyorum. 1-2 gün içinde izin gelecek ve buradaki ticaret müşaviri ve ateşe sayısı 250’ye çıkacak. Çin’de öncelikli sektörlerimizi belirledik.Hindistan , Rusya , ABD, Güney Amerika ve en fazla ticaret açığı verdiğimiz Asya Pasifik öncelikli hedef bölgelerimizdir" dedi.
Yeni bir çalışma ile 81 ilin ihracat potansiyelinin çıkartıldığını ve dünyadaki ithalatın yaklaşık yüzde 96’sının yapıldığı 73 ülkenin belirlendiğini belirten Çağlayan, bu ülkelere göre ihracat portföyü hazırlandığını vurguladı.
Çağlayan, "Artık elimizde şu mallar var, bunları satalım diye boşuna çabalamayacağız. Ülkelerin talep ettiği ürünlere göre ihracat yapacağız" diye konuştu.
Bir diğer çalışmanın da özel ekonomi bölge çalışmaları olduğunu ifade eden Çağlayan, Çin başta olmak üzere Türkiye’nin ihtiyacı bulunduğu ürünlere göre Türk özel ekonomi bölgeleri kurulacağını söyledi.
Suriye ’ye alternatif yollar
Son dönemde yaşanan siyasi gerginlik nedeniyle Suriye’ye ihracatın azaldığını kaydeden Çağlayan, transit geçişlerin ise şu anda devam ettiğini kaydetti. Suriye güzergahının 11 ülkeyi kapsadığını, ancak bu 11 ülkeye yapılan toplam ihracatın sadece yüzde 13’ünün karayolu ile yapıldığına dikkat çeken Çağlayan, şu bilgileri verdi: "Bu da çok büyük bir rakam değildir. Karayolu geçişlerinde Suriye kendi ülkesinden geçen her tırımızdan 2 bin dolara yakın para alıyordu. Bu da yıllık 100 milyon dolar Suriye’nin elini kolunu oynatmadan kazandığı bir paraydı, bunun da önünü kestiler. Yani Suriye yönetimi o kadar büyük hatalı kararlar almaya devam etti ki kendi ekonomik krizlerini kendileri ortaya çıkarttılar.
Biz alternatif geçişler üzerinde zaten çalıştık. Şimdi Mersin -İskenderiye(Mısır) Ro-Ro seferlerinin tüm altyapısını hazırladık, zannediyorum bu ayın ortasına doğru artık Mersin-İskenderiye veÜrdün sevkıyatlarımız başlayacak.
Suriye üzerinden yaptığımız transit ticarette iki önemli ülke Suudi Arabistan ve Ürdün’dü. Yine Habur kapısından sevkiyat yapılması için gerek Irak , gerek Ürdün makamlarıyla arkadaşlarımız yerinde temaslarını toplantılarını yaptılar. Ben de Suudi Arabistan’a yaptığım son seyahatte sadece hac döneminde kullanılan Arar kapısının, hac mevsimi dışında bizim sevkıyatımıza açılmasını da talep ettim.
Bütün kanallarımız açıktır. Çok olmayacak ama navlunlarda bazı ekstra harcamalar söz konusu olursa biz de bakanlık olarak ihracatçımızı, nakliyecimizi bu konuda yalnız bırakmayacağız."