• BIST 9716.77
  • Altın 2427.694
  • Dolar 32.5699
  • Euro 35.0032
  • İstanbul 16 °C
  • Ankara 19 °C

Metin Kalkavan: Herkes haddini bilecek

Metin Kalkavan: Herkes haddini bilecek
İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, odanın meclis toplantısında Salih Zeki Çakır’ın ithamlarına çok sert cevap verdi.

Deniz Ticaret Odası Aylık Olağan Toplantısı’na Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan’ın sert sözleri damgasını vurdu. Daha önceki toplantıda söylediği “Bundan sonra Salih Kaptan 1 ay konuşacak, bense sadece 45 dakika-1 saat konuşacağım” sözlerini hatırlatan Kalkavan, “Ama o kadar çok şey var ki buna bu kadar süre yetmez” dedi.

Salih Zeki Çakır’ın 10 maddelik seçim sözlerini değerlendiren Kalkavan, “Bir madde diyor ki; doğru olduğundan emin olmadığımız hiçbir bilgiyi gündeme taşımayacağız. Bu NACE  kodlamasında neyi biliyordunuz, nasıl biliyordunuz da gündeme taşıdınız. Hala da devam ediyorsunuz. ‘İnce ayar’, ‘Şark kurnazlığı’ diye devam ediyorsunuz. ‘Şark kurnazlığı’ da yeni sıfatımız oldu” diye konuştu.
 
255 GRUBU KİM GÖNDERECEKTİ
 
Kalkavan, Çakır’ı ve ekibini sert sözlerle eleştirdiği konuşmasında şunları söyledi:
 
“DTO 2013 diye habire mesajlar geliyor. Kullanayım mı kullanmayayım mi diye nezaketen izin almak da yok. Ona da bir şey demedik. Bir iki gün öncesine göre itiraz rakamlarına baktık. İtiraz rakamı baştan belli. 15 bin, 18 bin. Fakat o mesajlardan sonra biz de merak ettik kaç kişinin mesaj attığını. Toplam 62 kişiydi. 32’sini de Yunus Bey atmış. NACE kodlamasındaki en tehlikeli şeylerden birisi Başaran Bey’in söylediği tehlikeli sınıf. Hiç alakanız olmaz, tehlikeli sınıfa girersiniz. Girdiğiniz zaman primleriniz yükselir. NACE kodlaması Avrupa Birliği Euro Stad’dan alınarak yapılmış, dünyaca geçerli bir kodlama. ‘Şuradan geçerken bakayım, Burada denizci var mı’ diye ve göreceksiniz. Buradaki hata muhasebecilerde mi, ilgisiz patronlarda mı, orasını bilemem. Salih Kaptan’ın son bir röportajında söylediği bir şey var; 255 tane grup var. Sordum, bu 255 grubu Deniz Ticaret Odası belirlemiş göndermiş, Odalar Birliği de kabul edip, yukarıya göndermiş. İyi de kim gönderecekti bunu? Elbette işi bilen, mesleğin içinden gelen insanlar gönderecekti. Biz hangi sınıfa giriyoruz. Dikey, yatay birleşmeler dahil gruplar belirlenip verildi. Biz hangi sınıfa giriyoruz? Biz 5 bin 10 bin üyesi olan gruba giriyoruz. Oradaki grubun sağlaması gereken sayı 100 üye, ama biz Meclis kararıyla özel muafiyet alıp 67 üyeyle grup kurabiliyoruz. Herkes bir yerde kodlu. Muhasebeciler Gelir İdaresi Başkanlığına yazıp herkesi bir yere kodluyor. Belki yanlışları da vardır, ama NACE kodlaması her sene canlı olup yaşayabilecek bir sistem. Her sene kodunuz belirlenecek ve 4 senenin sonunda seçime gireceksiniz.
 
İSTEDİĞİN KADAR KONUŞ, AMA ALTINI DOLDUR
 
NACE kodlarında esas hadise nereden koptu? Grup birleştirmeleri yapıldı ve buna itiraz edildi. Seçimin uzamasının sebebi de buydu; ama bu zannedersem 7 ya da 8 odada olan hadise. Olayı alıp anlatıyoruz, anlattıktan sonra hala ‘Hayır, bu böyledir’ denilmesini anlayamıyorum ve buna üzülüyorum. Herkesi gruba ayırdılar, kendi grupları bir iki tane’ diye. Bende 3 grup var, Halim Bey’de 4, Salih Bey’de de 5 tane var. Rıdvan Bey’de 2, Sefer Bey’de de 1 tane var. Eğer öğrenmek için soracaksanız, önce bize sorun. Sormadan kamuoyunda, orada burada konuşmanız çok anlamsız. Konuştukça batıyorsunuz. O kadar malzeme veriyorsunuz ki, halkla ilişkilere verdiğiniz paraya yazık.
 
Deniz Ticaret Odası merkez şube temsilcilikleri hariç hiçbir şubesinin insan kaynağı imkanlarını kullanmayacağız. Yahu zaten senin bunu kullanma şansın yok ki! Altına da ‘Yapamayacağımız sözü vermeyiz’ diyor. E zaten böyle bir şansın yok ki! Sonra ‘Aykırı görüşlere kaba ve yüksek sesle cevap vermeyeceğiz’ diyor. Geçen mecliste burada olanlar söylesin, benim desibelim kaçtı, Salih Kaptan’ın desibeli kaçtı? Bana cevap hakkı verilmedi diyor, ama geçen mecliste konuştu, ben cevap verdim. Sonra yine konuştu, sonra yine cevap verdim ve orada bitti konuşma, ama kendisi ‘Bana söz hakkı verilmedi’ dedi. E durum 2-2, daha neyin sözünü istiyorsun. İşte sana söz hakkı, istediğin kadar konuş, ama altını dolduramayacağın şeyler söylemeyeceksin.
 
HEPSİNİN HESABININ SORACAĞIM
 
Ben haddimi bilirim, haddimi aştığım zaman da kim olursa olsun, lütfen haddimi bildirsin; ama aldığım terbiye itibariyle çizmeyi aştığı zaman herkese haddini bildiririm. Herkes haddini bilecek. Ne konuştuğunu ne söylediğini... Altı doluysa saygım var, am altı boşsa konuşmayacaksınız, sektöre zarar vermeyeceksiniz. Bunun peşini de bırakmayacağım. O söylenen 8 tane sıfatı da yazdım. Adaletsiz, vizyonsuz... Hepsinin tek tek hesabını soracağım. Ta ki altı dolana kadar. Madem böyle bir bildiri yayınlıyorsunuz, altını dolduracaksınız. Aksi taktirde her konuşmamda her birinin ayrı ayrı hesabını soracağım. NACE konuşmalarıyla ilgili soracağınız varsa buyurun sorun. Saatlerce anlatabiliriz; ama kimsenin aklını karıştırmayın. Bizim komitelerde oyun yapmaya, kaydırmaya ihtiyacımız yok. Burada liyakat ve ekip yarışımız var. Takım tutar gibi de tutmayacaksınız. Dinleyeceksiniz ve ondan sonra karar vereceksiniz. Burada Halim Bey’in 10 dakikada sunduğu çalışma içinde ne kadar emek var biliyor musunuz?
 
Salih Kaptan ‘Ne yaparlarsa yapsınlar, seçimi kazanmamızı engelleyemezler’ demiş. Tebrik ediyorum. Demek ki bildiğiniz bir şey var. Biz sadece aday olduğumuzu söylüyoruz. Ama sizin kadar iddialı olarak üyelerimizin oylarına ipotek koymuyoruz. ‘Yıllardır keyfiyet içinde yönettikleri DTO’yu yine keyfiyet içinde yönetmeye devam etmek istiyorlar’ demiş. Ben bu hafta 4 gün oldu, daha kendi şirketime gidemedim. Bu mu keyfilik? Benim hiçbir yönetimim içinde bir tane muhalefet lehine alınmış bir karar yoktur. Hepsi ortaktır. Hiçbir meclisimde de yoktur. N’apmışız, yemiş, içmiş, dağıtmış mıyız? Devam ediyor, ‘Kaptanoğlu suflörlük yaptı’ diyor. Cengiz Abi seni o gün kurtardı. Çok samimi söylüyorum. Yumruk yemiş boksör gibiydin, araya girmeseydi paramparça olacaktın. Benim suflörlüğe ihtiyacım yok. 
 
BENLE YARIŞMAK CESARET İSTER
 
Yıllardır keyfiyet içinde yönettiğimizi söylüyorsunuz. Bunu da açıklayacaksınız. Bizim aday olmamızla bunların keyifleri kaçtı demişsiniz. Vallahi ben çok keyif alıyorum. Tanıyanlar lütfen inansın. Çok keyif alıyorum. Bir insana kum torbası gibi bu kadar vurulur mu? Tabi bazen canım acıyor, ama çok keyifli. Benle eşit düzeyde yarışmaya teşebbüş etmek bile büyük cesaret isterdi, Geldi, aday oldu. Bu sayede sahada çalışma fırsatı bulduk. Bu da çok keyif verici. ‘DTO’nun çalışma ofisi küçüktü’ dedi. Yahu bizim oy kullanacak kişi sayımız zaten 1.000. 50 sandık var. Bin kişiyi 50 sandığa böldüğünde 20 kişi. 8 bin üyemiz varken, odaya gelip oy kullanana kişi sayısı bini geçmez. İnatla bunu kaşımanın ne amacı var? Söylenecek bir şey bulamadığı için diyor ki, ‘Burada seçim yapılmaz’ Gel diyorum, ‘büyük bir otel tutalım, orada konuşalım’, diyor ki ’Ben şovu sevmem’. Ortada şov yok, geleceksin, projelerini anlatacaksın, ben de anlatacağım, konuşacağız. 
 
BASINDAN İSTEDİĞİMİZ...
 
Hakikaten niyetlerini bozmuşlar, bize de inanmıyorlar. Salih 1-0 galip başlamak istiyor. Nasıl olacak bilmiyorum, ama herhalde bir bildikleri vardır. Ben hayatımda daha hiçbir basın mensubunu tetikçi olarak kullanmadım. Benim tetikçim denilen basın mensubu en çok benim aleyhimde yazı yazmıştır. Basından istediğimiz şu: Kimseye vaadimiz yok. Herkes gönlünden kalbinden inandığı doğruları yazacak, onları dile getirecek. Bizler geçiciyiz, burası kalıcı. Madem ki şeffaflık diyorsun, ona uyacaksın. Basın lütfen gördüklerini bildiklerini doğru olarak yazsın. Biz kimseye şunu yazsın bunu yazsın demiyoruz. 3 ay sonra seçimler bitecek. Ne sözler almışsınız bilemiyorum. Burada siz yarışa karışmayın, sadece gördüklerinizi bildiklerini yazın ve yarış devam etsin.
 
KOSTER’DE BÜYÜK EMEĞİMİZ VAR
 
Projelere ayrı bir seansta cevap vereceğim, ama bir tanesi var konuşmak istediğim. O da Koster Projesi Kosterle. ilgili neler yapmışız. Koster Derneği’nde 56 tane teşvik belgesi alınmış, neler uygulanmış, neler yapılmış ve rahmetli Yücel Hoca ne kadar emek koymuş bunların sunumunu yaptıracağım. Koster’de verilen emek, sarf edilen mesai... Bir milli bütçeye 200 milyon dolar koydurmak kolay mı? İnandırmak kolay mı? ‘Kuruldu, niye yarım bırakıldı’ diye soruyorsunuz. Bir şeyi de siz yapın diye bıraktık. Armatör tarafından mı bakıyorsunuz? Gemi inşaatı tarafından mı? Çok geniş tartışılması lazım. Ne kadar emek verdiğimiz... Sistem oturmadı. Bir taraf ‘yüzde 20-30 mal kullanmak şartıyla yüzde 60’ını veririm’ diyor, bir tarafta uzun vade tartışılıyor, bir tarafta faiz oranı tartışılıyor. Yüzde 15-20’LİK geri kalan kısmı nerede? O da Türk Bankası’ndan nasıl destek sağlanacağıyla ilgili. Devlet destek olmadıkça bu proje olmaz! Hadi Koster A.Ş.’yi kurduk. Ne yapacağız? Talep yok, yaptıracak olan kişi yok. Bu piyasada 5 bin tonluk gemiyi 8-8.5 milyon dolara yaptıracak bir kişi bulamazsınız. İçtaş’ın yapacağını söylüyorsunuz. Bayram Abi Kosterci mi? Projeye katkı yapıyorsan geleceksin benimle düelloda bunu tartışacaksın. Kulağa hoş gelen projeler var, ama odanın işleviyle hiç alakası olmayan projeler de var. Alo 444 hattı projesinden bahsediliyor. Oysa ki biz Turkcell değiliz, bir şey satmıyoruz. Bu projeyi kasıtlı olarak durduran da benim; çünkü odanın böyle bir işlevi yok. Bir proje varsa soracaksınız. Bilen birilerine.
 
dto-meclis-ulasim2.jpg
 
dt-meclis-ulasim3.jpg
 
dto-meclis-ulasim4.jpg
 
dto-meclis-ulasim5.jpg
 
dto-meclis-ulasim6.jpg
 
dto-meclis-ulasim7.jpg
 
dto-meclis-ulasim8.jpg
 
Haber ve Fotoğraflar: Ulaş KIROĞLU
 
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Ulaştırma | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim