• BIST 9915.62
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 22 °C

Özmen: İpek Yolu 'Türkiye'siz kalmamalı

Özmen: İpek Yolu 'Türkiye'siz kalmamalı
UND merkezinde bir basın toplantısı düzenleyen Özmen, İpek Yolu’nun önemini vurgulayarak Türkiye’nin bu projenin dışında bırakılmasına izin verilmemesi gerektiğinin altını çizdi.

UND Yönetim Kurulu Başkanı Ruhi Engin Özmen: “İpek Yolu’nu Türkiyesiz bırakmamalıyız”

Dünya ticaretinde dengeler değişirken Türkiye de yeniliklerden payını almaya çalışıyor. Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) de, ülkemizin dünya ticareti ve taşımacılığının geleceği açısından çok önemli bir atılım olarak yeniden canlandırılması hedeflenen İpek Yolu’ndan payını alması için çalışıyor.

Türkiye’nin, yeniden önem kazanan ve dünya taşımacılık sektörünün gündemine oturan İpek Yolu projesinden payını almak için çalışması gerektiğini söyleyen UND Yönetim Kurulu Başkanı Ruhi Engin Özmen, “Doğuyla ticarete yönelmeliyiz” dedi. UND merkezinde bir basın toplantısı düzenleyen Özmen, İpek Yolu’nun önemini vurgulayarak Türkiye’nin bu projenin dışında bırakılmasına izin verilmemesi gerektiğinin altını çizdi.

Tahminlere göre, Asya ve Avrupa arasında yıllık 1 trilyon dolar potansiyel olduğunu belirten Özmen, Avrupa ve Asya arasındaki ticaretin ve taşıma akımlarının Türkiye üzerinden geçmesinin ve Türk nakliyecileri tarafından taşınmasının sektör ve Türkiye ekonomisi için büyük önem taşıdığını vurguladı. Türkiye’den AB’ye taşımaların azaldığını ifade eden Başkan Özmen, “Ortadoğu’ya yapılan taşımalar 9 kat artmıştır. Türkiye’nin doğuya açılan bir politika değişikliği yapması gerekiyor. Üretim noktasının dünyada doğuya kaydığı kesin. En büyük üretim noktaları da Çin ve Hindistan. Bu da eski İpek Yolu’nu gündeme getiriyor. Yapılan İpek Yolu çalışmalarında Türkiye bypass edilmeye çalışılmaktadır. Türkiye, mutlaka İpek Yolu’nun varış noktası haline getirilmek zorundadır” diye konuştu.

Türkiye’nin İpek Yolu’nda yerini almasının önemini vurgulayan Özmen şöyle konuştu: “Bugün, 10 yıllık süreçte Avrupa’ya göre Ortadoğu taşımalarımız dokuz kat artmıştır. Özellikle Ortadoğu taşımalarımız ihracat taşımalarımızın yüzde 54.5’unu oluşturmaktadır. Suriye, Irak, Ürdün ve Suudi Arabistan önemli bin pazar olarak kendini göstermektedir. Türkiye’nin batıya açılma, batıyla olan ticaretinin tam tersine doğuya olan ticaretinin artmasından kaynaklanan bir politika değişikliğine gitmesi gerekiyor. Yani ilk seçildiğim gün yaptığım konuşmada da Türkiye’nin uluslararası karayolu taşıması yapan firmalarının mutlaka alternatif yollarla desteklenmesi ve pazar bulunması gerektiğini söylemiştim. Üretim noktasının doğu ülkelerine kaydığı kesin. Bugün en büyük üretim noktaları ise Çin ve Hindistan. Bu ülkelerin üretim noktası olması, üretilen malların batıya aktarılırken ipek yolunun Türkiye’den geçmesini planladığımız eski ipek yolunu bir kere daha gündeme getiriyor. İpek Yolu’nun Türkiye’nin üzerinden geçmesi çok önemli” Bugün yapılan İpek Yolu çalışmalarında Türkiye by-pass edilmek istendiğini söyleyen Özmen, “Yani Sırbistan üzerinden geçen hat orta Avpura ve Kuzey Avrupa’ya ipek yolunu bağlıyor. Türkiye burada göz ardı ediliyor. Türkiye’nin mutlaka ve mutlaka ipek yolunu varış noktası haline getirmesi lazım. Bizim bu konudaki çalışmalarımız, Çin-Pakistan-İran üzerinden Akdeniz’e Çin’i, ipek yolunu bağlamak. Çin meslektaş örgütümüzün başkanıyla yazışıyoruz. Pakistan ve İranlılarla görüşeceğiz. Bu uzun bir süreç olacak.”

Çin’in, TIR sistemine dahil olmadığı için bir karayolu anlaşmamızın da olmadığını işaret eden UND Başkanı, “Komisyonlar kuralım, bu işleri komisyonlarla takip edelim. Dış Ticaret, Gümrük Müsteşarlığı’nda 3 ayda bir toplanalım, neler yapılabilir konuşalım. Bunun bir devlet politikası haline gelmesi lazım” açıklamasını yaptı.

Karayolu taşımacılık sektörünün, havayolu ve denizyolunda uygulanan BAF’ı (Akaryakıt Fiyat Ayarlaması) karayoluna taşıdığını ifade eden Ruhi Engin Özmen, “Firmalar tekliflerini artık BAF bazlı veriyor. Karayolu nakliyesinin maliyetlerinin 1/3’ünü yakıt oluşturmaktadır. BAF ile bir ölçüde dengeliyoruz. Ancak rekabet şartları göz önüne alındığında ihracatçının da minimum maliyetle ihracatını gerçekleştirmesi gerekiyor. Bizim ihraç yüklerimiz için aldığımız yakıtı, pompa fiyatından almamalıyız. Devlet, bu algıyı değiştirip, nakliyeciye destek olmalı. Özellikle Türkiye’nin 2023 projeleri açıklanıyor. Bu projenin büyük bölümünü lojistik sektörü yapacaktır. Bu nedenle koruma altına alınmalı ve önem verilmelidir. 1.2 trilyon dolarlık malı ancak rekabet edebileceğiniz fiyatlarda satmalısınız. Rekabet şansınızı piyasa koşullarında tutabilmeniz de piyasa koşullarında fiyatlarla mümkün olur” şeklinde konuştu.

Haber ve Fotoğraf: Şule Dölek - İstanbul Haber Ajansı

www.UlasimOnline.Com

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Ulaştırma | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim