26. Boğaziçi Kıtalararası Yarışları 1. Koordinasyon toplantısı 14 Mayıs 2014 tarihinde Olimpiyat Evi’nde gerçekleştirildi.
Koordinasyon toplantısına İstanbul Valiliği’nin başkanlığında organizasyon komitesinde görevlendirilen kamu kurum ve kuruluşlarının, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Büyükşehir ve İlçe Belediye Başkanlıkları’nın, vakıf ve derneklerin oluşturduğu sivil toplum kuruluşlarının, ilgili spor federasyonlarının ve sponsor kuruluşların yetkilileri katıldı.
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Genel Sekreter Yardımcısı ve Komisyon Başkanı Nihat Usta Deniz Haber Ajansı’na yaptığı özel açıklamada, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin etkinliklerinin en önemlilerinden birisinin Boğaziçi Kıtalararası Yarışları olduğunu söyleyerek, “Bu yarışların ilki 1988 yılında yapıldı. Yüzücüler İstanbul Boğazı’nda Asya’dan Avrupa’ya yüzerek geçtiler. Hiç ara vermeden o günden bugüne geldik. Bu yıl 26. Boğaziçi Kıtalararası Yarışları’nı yapacağız. Müracaatlara bakacak olursak, gerçekten hedeflerimizi tutturduk. Bu yıl Türkiye ile beraber 53 ülke katılıyor, bin 700 kişiyi yüzdüreceğiz. Dünyada bir kıtadan diğerine insan gücüyle kulaçlarla yüzerek yapılan bu büyüklükte başka bir yarışma yok. Cebelitarık’ta geçişler var ama onlar güvenlik önlemleri alınarak tek tek yapılan faaliyetlerdir. Bu konuda benzersiz bir faaliyeti gerçekleştiriyoruz. Bunun etkisiyle her yıl daha çok yabancı ülke müracaat ediyor. Bu sene bin 700 kişinin 900 tanesi yabancı yarışçı, yabancıların kayıtlarını durdurduk. Çünkü çok fazla talep var ve Türkler’e yer kalmayacak” dedi.
“Tüm dünyadan talep var”
Bin 250 tane Türk yüzücünün seçme yarışına gireceğini ve bunun sadece 250 tanesinin yani 5’te 1’inin seçileceğini bildiren Usta, “5’te 1’in içine girmek sizin yüzme sporunuzda belli bir yerde olmanızla mümkündür, sadece macerayı sevmekle olmuyor. Tabi ki işin macera boyutu var ve en çok da denizi sevmekle bağlantılı bir aşk bu. İnsan anlam veremiyor, Güney Afrika’dan ya da Şili’den, Yeni Zelanda’dan insanlar bu organizasyon için denize olan tutkularından dolayı geliyorlar ve bizim yaptığımız organizasyon içinde burada yüzüyorlar ve sonra ülkelerine geri dönüyorlar. Biz onlara eğer dereceye girerlerse kıtalararası yüzücü sertifikası ve madalya veriyoruz” diye konuştu.
“İzin alarak Boğaz'ı kapatıyoruz”
Yarışlarda Bakanlık’tan izin alınarak Boğaz’ın kapatıldığını belirten Usta, “Çünkü bu uluslararası deniz trafiği varken yapılacak bir iş değil, kuzeyde ve güneyde kapatıyoruz. İstanbul Valiliği’nin altında birçok kurum ve kuruluştan destek alıyoruz. Bunun içinde Liman Başkanlığı , Sahil Güvenlik, Kıyı Emniyeti, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı ve askeri birimlerden oluşan 40’a yakın kurum ve kuruluş gönüllü olarak bu işin içinde. Ve bir partner olarak bizimle beraber en güvenli şekilde boğaz geçişini sağlıyorlar. Tek başımıza değiliz, bizi destekleyen kurum ve kuruluşlarla beraber yapıyoruz. Bunun koordinasyonunu sağlamak da İstanbul Valiliği’nin başkanlığında yapılan koordinasyon toplantılarıyla oluyor.
26 yıldır aralık vermeden organizasyonu yapıyoruz. 1988’de 64 kişi yüzmüştü ve o zaman hiç yabancı yoktu. Ama şimdi organizasyon nerelere geldi. Yabancılar çoğaldı, Türkler azaldı, bu bizim tercih ettiğimiz bir şey olmayabilir ama o kadar çok talep vardı ki 900 kişide ancak durdurabildik. Tabi yüzde 50 yüzde 50 tercihtir ama o kadar önemli bir hale geldi ki, o kadar tercih edilen bir yarış oldu ki yabancılardan çok talep almaya başladık. Bu talepleri karşılamakta zorlanıyoruz” şeklinde konuştu.
