AŞUT, MERSİN'İN SANAYİ VE TİCARET POTANSİYELİNİ DEĞERLENDİRDİ
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Mersin Lojistik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi ve Uluslararası Çukurova Bölgesel Havaalanı projelerinin hayata geçirilmesiyle birlikte, turizm, tarım-gıda ve lojistik sektöründe yaratılacak katma değerin, Mersin'i ikinci İstanbul, bölgeyi ise ikinci Marmara yapacağını söyledi.
Mersin'in sanayi ve ticaret potansiyelini değerlendiren Aşut, yabancı sermayenin Türkiye'ye ilk geldiği 1954 yılıyla, Nisan 2011 tarihleri arasını kapsayan dönemin sonunda, 27 bin 344 yabancı şirkete ev sahipliği yapıldığını anlattı. Sahil kesimlerinin yabancı sermayeyi çektiğini belirten Aşut, "Hazine Müsteşarlığı'nın Haziran 2011 verilerine göre, Türkiye'ye gelen yabancı sermayeli şirketlerin tercih ettiği ilk 10 il içinde, sahil şeridindeki kentler bulunmaktadır. Sıralamada, ilk sırayı İstanbul alırken, Mersin'in bir dönemin sanayi devlerinden olan Adana'yı ve son yılların özellikle İstanbul'a olan yakınlığıyla sanayide cazibe noktası olan Kocaeli'ni geride bırakarak, 463 yabancı şirketle, Türkiye'de en çok yabancı sermaye çeken 8. il olması bir tesadüf değildir" diye konuştu.
"MERSİN YATIRIMCILARIN GÜVENLİ LİMANI DURUMUNDA"
Mersin'in yatırımcılar açısından cazip kent olduğunu anlatan Aşut, kentin sanayi hinterlandıyla birlikte, yükselen bir güç olduğunu belirtti. Aşut şöyle devam etti:
"Mersin, zengin tarım-gıda potansiyeli, verimli toprakları ve bol suyu ile yabancı tarım-gıda firmalarının gözdesi durumundadır. Mevcut potansiyeller göz önünde tutulduğunda Mersin'de ki yabancı sermayeli firmaların sayısının binleri aşması gerekiyor. Bu nedenle yatırım promosyonlarımızı arttırmaya çalışıyoruz. Bu bağlamda da, Sanayi Komitesi Başkanlığını yürüttüğümüz ve etkin bir rol aldığımız 22 ülke ve 220 kent odasının oluşturduğu Akdeniz Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği (ASCAME) ile 29 Eylül-1 Ekim tarihleri arasında Mersin'de Organize Sanayi Bölgeleri ve Serbest Bölgeler Yatırım Fuarı düzenliyoruz. Düzenlediğimiz fuara, Dünya Serbest Bölgeler Birliği (FEMOZA) ve birçok uluslararası yatırım ajansı büyük destek veriyor ve ilgi gösteriyor. Türkiye'nin istikrarlı ekonomisi, yükselen demokratik yapısı, her geçen gün güçlenen özel teşebbüsü ve liberal ekonomisi, Mersin'e olumlu yansımakta ve bölgenin yaşadığı sıkıntılardan dolayı Mersin, her geçen gün yatırımcının güvenli limanı durumuna gelmektedir."
"OKYANUSLARI GEÇERKEN DERELERDE BOĞULMAYALIM"
Mersin'de ticari potansiyelin var olduğunu, ancak bu potansiyelin yatırımcıların kente gelmesine yetmediğini vurgulayan Aşut, yatırımcıların ürettiği ürünleri etkin ve ucuza taşımak istediğini dile getirdi. Aşut, "Bu anlamda sadece Mersin'in değil, tüm Doğu Akdeniz'in Türkiye'de ki ihracat hedefini daha kısa sürede yakalamasını sağlayacak iki projemiz var. Bu projelerimizden birisi Mersin Lojistik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, diğeriyse Uluslararası Çukurova Bölgesel Havaalanı'dır. Mevcut iki projeyle sanayi, Turizm, Tarım-Gıda ve lojistikte yaratılacak katma değer, Mersin'i ikinci İstanbul, bölgeyi ise ikinci Marmara yapacaktır. Bu durum rakamsal olarak bugünkü ihracatımızın ikiyle çarpılması anlamına gelmektedir" şeklinde konuştu.
"YATIRIMCILARIN GÖZÜ MERSİN'DE KULAĞI YENİ PROJELERDE"
Mersin'in sanayi ve ticaret açısından gelişen bir kent olduğunu aktaran Aşut, "Yatırımcıların gözü Mersin'de, kulağı Mersin Lojistik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi ve Uluslararası Çukurova Bölgesel Havaalanı projesinin hayata geçirilmesindedir. Öte yandan Tarım-Gıda firmaları, Tarım-Gıda Teknoparkı'nın kurulmasını bekliyor. Lojistik firmaları neredeyse henüz olmayan lojistik merkezde yer almak için ön ödemeye razılar. Turizmciler havaalanının temelinin atıldığı gün inşaatlarını dikeceklerini beyan ediyorlar" ifadelerini kullandı.
Projelerin hayata geçirilmesinde de neden beklendiği konusuna anlam veremediğini kaydeden Aşut şunları kaydetti:
"Bürokrasi, bazı kurumların aşırı korumacılıkla toplum yararını görmeden sadece 40-50 yıl önce çıkmış yasalarla idare-i maslahat yapmalarıdır. Türkiye eski Türkiye değildir. Artık, dünya çapında girişimcimiz var, tecrübemiz var. İlgi çeken popüler bir ülkeyiz. Rekabet zor ama bu rekabeti gösterecek gücümüz ve azmimiz var. Yeter ki biz kendimize engel olmayalım. Biz kendi rakibimiz olmayalım. Okyanusları geçerken, derelerde boğulmayalım."
İSTANBUL HABER AJANSI
