Zaman gazetesinin 25. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Kaya Termal Otel Kongre Merkezinde düzenlenen etkinlikte konuşan Binali Yıldırım, yürütme, yasama ve yargıdan sonra 4. önemli gücün ''Basın'' olduğunu söyledi. Türkiye'de medyanın geçmiş dönemlerde çok iyi bir sınav veremediğini, güven sıralamasında güven erozyonuna uğrayan kurumlar arasında yer aldığını belirten Yıldırım, şöyle devam etti:
''Dün 28 Şubat'ın 15. yıl dönümüydü ve bir kez daha o dönemlerden bugünlere Türkiye'nin geçmişiyle ilgili değerlendirmeler, öz eleştirmeler yapıldı. Ama o dönemlere tekrar gidersek Türkiye'de medyanın demokrasi dışı faaliyetlere alet edildiğini, tamamı demiyorum ama büyük kısmının kullanıldığını veya kendilerinin böyle bir işbirliğine girdiklerini biliyoruz. Bundan da ülkemizin çok şey kaybettiğini bugün görüyoruz. Ancak son 9-10 yılda Türkiye'de iletişimle ilgili çok ciddi gelişmelerin olduğunu hep beraber görüyoruz.''
Geçmişte insanların haber almak için günlük gazeteleri beklediğini, günümüzde ise iletişim kanallarının çok geliştiğini ifade eden Binali Yıldırım, ''Bugün artık haberin olduğu andan saniyeler geçer geçmez bütün vatandaşlarımız, Türkiye'de 50 milyon vatandaşımız bu haberlere erişebiliyor ve kanaatlerini belirtebiliyor. Bu haberlerin okur üzerinde ne kadar yankı bulduğu çok kolaylıkla anlaşılabiliyor. Yani iletişiminin gelişmesi yazılı, görsel medyada da bazı yapısal değişiklikleri kaçınılmaz hale getirdi'' diye konuştu. İnternet sayesinde dünyanın küresel köy haline geldiğini dile getiren Yıldırım, 2,5 milyar kişinin her an birbiriyle iletişim kurabildiğini, görüş alışverişinde bulunduğunu, küresel ve bölgesel olayları değerlendirebilip kanaat oluşturduğunu vurguladı.
Binali Yıldırım, medyanın, iletişimin gücünün arttığını, hatta bazı ülkelerde iktidarları değiştirebilecek kadar büyük rol oynamaya başladığını, Kuzey Afrika'da, Orta Doğu'da bu gelişmelerin görüldüğünü ifade etti. Gazetelerde yazılanların çok önemli bilgiler olduğunu belirten Bakan Yıldırım, şunları söyledi: ''Basın yayın kuruluşları toplumun hafızası ve arşivi niteliğindedir. Gazetelerde, dergilerde yazılanlar, çizilenler gelecek için çok önemli bilgilerdir. 28 Şubat sürecini daha sağlıklı, daha sağduyu ile değerlendirme imkanı buluyoruz. İnsanları, toplumu doğru, hızlı ve güvenilir bilgilendirmenin en önemli araçlarının başında basın yayın kuruluşları geliyor. Basın yayın kuruluşları ne kadar ilkeli olursa, toplumun gerçekleriyle örtüşürse güven noktasında o kadar mesafe kat ediyorlar. 9 yıllık süre içerisinde bizim basınla ilgili birçok tecrübelerimiz oldu. Aslında başlangıçta yazılanı, çizileni, konularla ilgili haberleri görünce bütün çalışma iştahımız kaybolur ve ciddi şekilde verimsizlik yaşardık. Sonunda baktık bu sürdürülebilir bir şey değil, 'değişiklik yapalım' dedik, basınla ilgili haberleri ikindiden sonra okumaya başladık, bu çok işime yaradı. İşleri yapıyor, yoluna koyduktan sonra, ikindiden sonra haberin harareti kaybolmuş oluyordu, biz de az hasarla günü kurtarıyorduk. Tabii ki basının görevi gerçekleri dile getirmek, ilkeli davranmak ve bu şekilde de toplumun sesi ve vicdanı olmak, hem de toplum adına kamu görevi yapanlara bir anlamda katkı sağlamak, yanlışları varsa da onları düzeltme fırsatı vermektir.''
Binali Yıldırım, Zaman gazetesinin 25 yıllık geçmişinde kararlılıkla, istikrarla büyüdüğünü, toplumun vicdanı olduğunu ifade etti. Zaman'ın, ''Oturup bakılacak bir gazete'' değil, okumayı sevenler için güzel bir gazete olduğunu söyledi.
İnternet Çıktı, Mertlik Bozuldu, Siyaset de Gazetecilik de Zorlaştı
Gelişen dünyada toplumun ihtiyaçları göz önünde bulundurularak yeni düzene uyum sağlanması gerektiğine işaret eden Binali Yıldırım, ''Geçmişimiz hakkında bilgimiz yoksa, hafızamızı canlı tutamazsak geleceği inşa edemeyiz. Ondan sonra kimlik tartışmasıyla zamanımızı heba etmiş oluruz'' diye konuştu. Zaman gazetesinin çok güzel hizmetler sunduğunun altını çizen Binali Yıldırım, şunları kaydetti: ''Zaman gazetesinin büyük başarılarla devam etmesini diliyorum. İşiniz kolay değil, bizim işimiz de kolay değil. Eskiden siyaset kolaydı, söylediğiniz lafı, rakamı sorgulayan yoktu, şimdi internete girip söylediğimiz rakamların yanlış olduğunu tespit edersiniz, 'adam sallıyor' dersiniz. İnternet çıktı, mertlik bozuldu, siyaset de zorlaştı, gazetecilik de zorlaştı, medya da zorlaştı. Amacımız bu ülkeyi çok daha güzel günlere götürmektir. Türkiye son 9 yılda milletimizin sağladığı destek ve oluşan güvenle son 50 yılda kaybettiklerimizin büyük kısmını telafi etmiş durumdadır. Hem demokrasi hem hukuk, yargı reformu hem de kalkınma alanında önemli hizmetler yaptık. Kalkınmayı önce yaptık, adaleti ikinci sırada bıraktık. Kalkınmada çok büyük işler yaptık, adalet tarafına göz atınca tosladık. Sonra el kaldırdık, millete gittik, millet işi düzeltti. Kalkınmada yetkiyi verdi, sıkıntı çekmedik ama adalet tarafından yapacağımızı düşündük baktık ki olmuyor, sahibi karar verdi. Türkiye'nin yollarını biz açtık, duble yollarını biz açtık, adalet yollarını da millete havale attık, millet açtı, biz de yolumuza devam ediyoruz.''
İSTANBUL HABER AJANSI
DENİZ HABER AJANSI
