Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Lojistik Master Plan toplantısında, Türkiye'nin 2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmak için ihracatı etkileyen tüm sektörleri en ince ayrıntısına kadar incelediklerini kaydetti.
Bu noktada gerek sanayi bölgelerini gerekse serbest bölgeleri yeniden yapılandırarak, özel ekonomik bölgeler konseptine geçeceklerini anımsatan Çağlayan, Özel Ekonomik Bölgelerle ilgili çalışmanın tamamlandığını, kendisine pazartesi günü sunulacağını, yapılan çalışmanın istenilen şekilde olması durumunda süratle Ekonomik Koordinasyon Kurulu'na ve Bakanlar Kurulu'na götürülerek yeni bir anlayışa gideceklerini ifade etti.
Çağlayan, Özel Ekonomik Bölgeler'in lojistiği kendi bünyesinde olan, karayolu, havayolu, denizyolu ve demiryolu her türlü ulaşım imkanlarını içine alan bir yapı içinde olacağını bildirerek, yapmış oldukları bu çalışma ile ticaretin, üretimin, turizmin, eğlencenin, eğitimin ve sağlık gibi tesislerin her birinin içinde olduğu önemli alanlarla ilgili bir çalışmanın bulunacağını dile getirdi.
Türkiye'nin lojistiğin kıymetini son 10 yıldır anlamaya başladığını ve bu alanda Türkiye'de önemli gelişmeler kaydedildiğini belirten Çağlayan, "2011 yılında dış ticarette taşımacılık gelirlerimiz 11 milyar doları aştı ve rekor kırdık. Giderlerimiz de 8,5 milyar doları aştı. Bu noktada lojistik sektörümüzde navlun ve diğer taşımacılık olmak üzere iki başlıkta oluşuyor. Toplamda fazla verirken, navlunda ticaret açığımız var" dedi.
Bakan Çağlayan, dünya lojistik sektörünün bu yıl sonu itibariyle 4,5 trilyon dolarlık bir rakama ulaşmasının beklendiğini aktaran Çağlayan, Türkiye'de ulaştırma, haberleşme ve depolama hizmetlerinin büyüklüğünün de 2011 yılında 100 milyar dolar seviyesine ulaştığını anlattı.
Dünya ekonomisi içinde söz sahibi olmak isteyen ülkelerin tamamının lojistik sektörünü kendilerine en önemli araç olarak seçtiklerini ve bunun üzerinde çalışma yaptıklarını anlatan Çağlayan, Türkiye'nin ihracatını miktar olarak yüzde 54,5'ini deniz yoluyla, yüzde 37,2'sini karayoluyla, yüzde 6,4'e yakınını havayoluyla, yüzde 1'e yakınını da demiryoluyla yaptığını kaydetti.
Türkiye'nin 400 bin kişilik istihdam ve 55 bin araç filosu ile Avrupa'nın en modern ve en büyük kara filosuna sahip olduğunu belirten Çağlayan, bununla da iftihar ettiklerini dile getirdi.
Bakan Çağlayan, lojistik sektörünün milli gelirin yaklaşık yüzde 6'sını oluşturduğunu ve 2 bin firmanın bu sektörde faaliyet gösterdiğini bildirerek, bugün 50 milyar dolarlık bir büyüklüğe oluşan sektörün daha da gelişmesini ve büyümesi için önemli çalışmalar yaptıklarını anlattı.
Türkiye'nin 2023 yılı vizyonu çerçevesinde hedeflerine ulaşması için altyapının sağlanması gerektiğine işaret eden Çağlayan, bu konuda hükümet olarak çalışmalarını sürdürdüklerini dile getirdi.
Zafer Çağlayan, 2023 yılında bölünmüş karayollarının uzunluğunu 32 bin kilometreye çıkartacaklarını dile getirerek, hava taşımacılığında filo yapısının ise 2023 yılında 100 geniş gövde, 450 dar gövde ve 200 bölgesel uçak olacak şekilde 750 uçaklık bir yapıya ulaşmasını planladıklarını anlattı.Dünyanın en büyük limanların birini Çandarlı'da ve Mersin'de planladıklarını bildiren Çağlayan, sadece ulaşım konusunda Türkiye'nin 2023 yılına kadar yapacağı yatırımın 110 milyar dolar olacağını söyledi.
Tasarruf oranları...
Toplantının ardından basın mensuplarının da sorularını cevaplayan Çağlayan Türkiye'de tasarruf oranlarının düşüklüğüne ilişkin şunları söyledi:
"Alarm vermiyorum ama. Türkiye, maalesef bu tasarruf konusunda son yıllarda tasarruf oranı giderek düşen bir yapıda. Bizim ülkemizde yatırım yapılmayıp dışardan ithal etmek zorunda kaldığımız yapının da cari açığın temel nedenlerinden biri olarak tasarruf problemi de her fırsatta ifade edilir. Ben bu konuda çok karamsar değilim. Sayın Başbakanımız her fırsatta ifade ediyorlar. Türk insanı mutlaka ayağını yorganına göre uzatacak tedbirleri almalı. Tasarruf konusunda almamız gereken son derece önemli tedbirler var. Ancak şunu da kabul etmemiz gerek ki geçmiş dönemlerde Türkiye yaşayamadığı bazı şeyleri bugün itibariyle yaşıyor.
Türk insanın bundan 9 yıl evvel kişi başına milli geliri 3 bin 500 dolardı. Bugün gelmiş olduğumuz seviye satın alma gücü paritesine göre 16-16 bin dolarlar seviyesindedir. Milli gelir kişi başına 10 bin 444 dolardır. Türkiye'de geçen yıl itibariyle 1 milyar 755 milyon dolarlık cep telefonu ithalatı yapıldı. Türk insanın ortalama 11 ayda bir cep telefonu değiştirdiğini söylemiştim. Geçmiş dönemlerde Türk Lirası'nın aşırı değerlenmesi de bunu körükleyen faktörlerden biri olmuştur. İnsanlar ihtiyacı olmadığı halde çok önemli harcamalar, yurt dışından ithalat yapmışlardır. Otomotiv ve beyaz eşya sektöründe geçtiğimiz yıllarda bunu yaşadık."
Bakan Çağlayan, Türk insanının mutlak surette tasarrufa yönelmesinin önemli olduğuna işaret ederek, bunun zamanla refleksle bir alışkanlığa döneceğinden şüphesi olmadığını kaydetti.
-Yerli derecelendirme şirketi-
Çağlayan, StandardvePoor's'un (SveP) Türkiye ilgili yapmış olduğu en son değerlendirmenin, bu tür derecelendirme kuruluşlarının itibarına ciddi şekilde zarar verdiğini bildirdi.
"Haritada rastlamayacağınız, sokaklarında gece yürüyemeyeceğiniz ülkelere olumlu not verirken, Türkiye'ye verilen bu notu hiçbir uluslararası çevre dikkate almadı. Uluslararası ve iç piyasa SveP'yi 'Ti'ye bile almamıştır" diyen Çağlayan, şunları kaydetti:
"(Yerli derecelendirme kuruluşu) Peki bu konuda biz yapabilir miyiz? Keşke geçmişte yapsaydık. Bu konuda mutlaka yapılması... Bugün Türkiye'de bunu yerel bazda yapanlar var. Ama mesele bunun dünyadaki saygınlığını mutlak suretle oluşturmaktır. Firmalarımız da önce yerel, sonra bölgesel, sonra uluslararasına geçtiler. Aynı şekilde bizim bilhassa çalışma yapacak olan firmalarımızın ve yerel bazda çalışma yapan firmalarımız ümit ediyorum ki İnşallah bu konuda belli bir zaman içinde bununla ilgili çalışmalarını yapacaklar.
Bugünden başlamak bile bu iş için kardır. Bu konu sadece Türkiye'nin arayışı değildir, bugün bu derecelendirme kuruluşundan şikayet eden pek çok Avrupa ülkesi vardır. Bilhassa artık şaşı bakan, olayları değerlendiremeyen derecelendirme kuruluşlarından birçok ülke ciddi şekilde şikayet ediyor. Onlar kendi derecelendirme şirketlerini kurduğu bir ortamda tabii ki biz de kuracağız. Burada analiz yapacak, bu konuyla ilgili çalışacak, önemli değerlendirme yapacak, tarafsız olacak bir altyapıya ihtiyaç var."
-TİM, Lojistik master planı için strateji belgesi hazırladı-
Türkiye İhracatçılar Meclisi bünyesinde, Türk lojistik sektörünün rekabet gücünün artırılması ve ihracat ile lojistik sektörleri arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla "Lojistik Konseyi" oluşturuldu. Konsey, hazırladığı belgeyi Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'a sundu.
İSTANBUL HABER AJANSI
