• BIST 9915.62
  • Altın 2440.177
  • Dolar 32.4575
  • Euro 34.7559
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 12 °C

ÇED: 3. havalimanı doğayı katledecek

ÇED: 3. havalimanı doğayı katledecek
İstanbul’un kuzeyinde, Karadeniz’in kıyısında yapılması planlanan 3. Havalimanın Çevresel Etki Değerlendirme raporu bakanlığı internet sitesinde yayımlanmaya başladı.

 

Havalimanının çevreye etkisi, alanın projeye uygunluğu ve gelecekte yol açabileceği zararların ele alındığı raporda ormanların yok olacağı, su kaynaklarının kurutulacağı belirtilirken bölgenin heyelan alanı olduğu ifade edildi. Çeşitli illerde HES projeleri yürüten Ak-Tel Mühendislik şirketi tarafından hazırlanan raporda, doğa katliamı ortaya konmasına rağmen ‘daha iyi yer yoktu’ denildi.
 
850 yolcu kapasiteli Airbus A380 ve 150 yolcu kapasiteli Boeing 737 gibi dev uçakların da inebileceği boyutlarda yapılması planlanan havalimanı için 2 milyar 900 milyon Avro harcanması ön görülüyor. Raporda yıllık yolcu kapasitesinin 150 milyon kişi olduğu ifade edilse de bu projeksiyonun kaynağı belirsiz.
 
TAŞ OCAĞI DEĞİL ORMAN ALANI
 
ÇED Raporu’nun en önemli itiraflarından biri proje alanının orman göl ve mera alanlarından oluşması. Proje için belirlenen 7650 hektarlık alanın 6172 hektarı (yüzde 80) orman alanı, 660 hektarı göl alanı (yüzde 9), 236 hektarı ise mera alanında kalıyor. Bu üç kritik alan havalimanını için kullanılacak alanın yüzde 90’ına karşılık geliyor. Diğer bir anlatımla proje başlangıcında yüzde 90’ı göl ve orman olan bu özel bölge proje gerçekleştiğinde yüzde 90’ı beton olan bir alana dönüşmüş olacak. 3. havalimanının kurulması planlanan alanın önemli bir kısmında Arnavutköy Kuzey ormanları yer alıyor. Belgrat Ormanları’nın en batı ucu olan bu ormanlar Arnavutköy’ün doğudaki açık alan yüzünü oluşturan ve içerisinde maden ocakları göllerinde bulundu geniş alanı oluşturuyor.
 
HEYELAN TEHLİKESİ VAR
 
Raporda, “Proje alanı sınırları içerisinde ve alanın güney batısında yer alan hafriyat döküm alanı ve çevresinde toprak kayması ve heyelan hareketleri görülmektedir. Özellikle Tayakadın-İhsaniye yolunun hafriyat depolama alanına denk gelen kısmında heyelana bağlı kaymalar ve yol bozulması söz konusudur. Ayrıca alanda madencilik faaliyetleri sonucu bozulmuş arazilerde zeminde kaymalar söz konusudur.” denilerek heyelan riskine dikkat çekiliyor.
 
SU KAYNAKLARI YOK OLACAK
 
İstanbul’un önemli su ihtiyacını karşılayan su havzaları arasında yer alan Terkos Gölü’ne 2,5 kilometre uzaklıkta bulunan havalimanının yapımı için Terkos barajı ve Alibey barajı havzasını besleyen çok sayıda derenin kurutulması planlanıyor. Proje alanında yer alan 70 adet göl ve gölet ise hafriyat yapılarak doldurulacak. 660 hektarlık bir alan kaplayan göller proje alanının yüzde 9’unu oluşturuyor.
 
Raporda yer alan tartışmalı noktalar
 
•    Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü verilerine göre 2.500.000.000 m3 dolgu yapılacak. Dolgu yapılacak alanların önemli bir bölümü göl yatağı ve havzası niteliğinde.
 
•    Bölge farkı kuş türlerinin konaklama alanı olmak yanında, göç yolları üzerinde de bulunuyor. 3. Havalimanı projesi kuşların göç güzergahı olmanın ötesinde proje alanının hemen yanında yeralan Terkos gölü kuşlar için her mevsim konaklama alanı. Rapor kuş türlerinin geleceğini çok dert etmese de, uçuş güvenliği açısından oluşabilecek sorunlara değinmek zorunda kalıyor. Kuş çarpması tehdidinin saptanması için gerekli sayım ve tespitlerin yapılmadığı anlaşılan raporda,  bu araştırmaların da ileride yapılacağı vaadinde bulunuluyor.
 
•    Aslında rapor, alınacak önlemlerle kuşları bertaraf etme sözü veriyor. Alınacak önlemler şöyle sıralanıyor; 1- kuşları cezbedecek ortamlar ortadan kaldırılacak, 2-havalimanı çevresine iğne yapraklı ağaçlar dikilecek.
 
•    Bu tür raporlarda mutlaka yer alması gereken kurum görüşlerine de bir kurum dışında yer verilmiyor. ÇED raporunu değerlendirecek olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İstanbul İl Müdürlüğü’nün verdiği görüşte, alanın orman ve göl havzası olduğu gerçeğini unutarak, alanda korunması gereken tabiat varlığı ve sit alanı yoktur deniliyor.
 
•    Rapor projenin sadece yapılacağı bölge için değil tüm kent, hatta tüm ülke için önemini vurgularken, “geniş katılımlı paydaş toplantıları” denilen etkinliklerin yalnızca Arnavutköy  ilçesine bağlı Tayakadın Köyü ilkokulunda yapılan halk katılımı toplantısı ile sınırlı kaldığı anlaşılıyor.
 
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Ulaştırma | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim