Deniz Ticaret Odası (DTO) Antalya Şubesi Başkanı Ahmet Erol, Antalya Limanı'nın demir yoluna bağlanması ile hem kruvaziyer yolcu sayısının hem de yük kapasitesinin artacağını, ihracatçı ve ithalatçıların da maliyetlerinin düşeceğini bildirdi.
Eski Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği (ANSİAD) Başkanı Mehmet Hacıarifoğlu başkanlığında toplanan Antalya Kent Konseyi Ekonomi Çalışma Grubu'nda, Antalya-Konya-Aksaray-Nevşehir ve Kayseri demiryolu hattı ile Antalya demiryolu ön çalışmaları tartışıldı.
DTO Antalya Şubesi Başkanı Ahmet Erol, Antalya Limanı'nın demir yoluna bağlanması konusunda 4 yıldır çalışma yaptıklarını söyledi. Antalya Limanı'nın kruvaziyer turizmi açısından yolcu indirme bindirme (Home Port) limanı olduğunu belirten Erol, dünyadaki tüm limanların demir yolu bağlantısı olmasına karşılık, Antalya Limanı'nda demiryolu bağlantısı olmamasının üzüntü verici olduğunu dile getirdi.
"Antalya Limanı'nın demiryoluna bağlanması ile hem kruvaziyer yolcu sayısı hem de yük kapasitesi artacak, ihracatçı ve ithalatçıların da maliyetlerinin düşecek" diyen Erol, böylece Türkiye'nin rekabet şansının daha da artacağını ifade etti.
Antalya Limanı'nın ticaret hacminin ve kruvaziyer turizmin artırılması için demiryolu yapılmasının şart olduğunu dile getiren Erol, şöyle konuştu: "Antalya Limanı'nın genişletilmesi için sayın Antalya Valimiz ile ortak çalışma içindeyiz. Antalya Limanı'nda yılda 150-200 bin konteyner taşınıyor. Oysa Mersin Limanı'nda 4,5 milyon konteyner taşınıyor. Mersin neden bu kadar taşıyor- Demiryolu ile Anadolu'ya bağlı. Limanın genişletilmesi konusunda da çalışmalarımız var. Limanın genişletilmesi için 16 milyon dolarlık yatırım yapılması gerekiyor. Kruvaziyer gemilerin boyları ve yolcu kapasiteleri de artıyor. Kaleiçi'ne 600-750 yolcu kapasiteli gemiler yanaşabilir. Böylece Kaleiçi yeniden canlandırılabilir."
Dünyada turist profilinin değiştiğine de dikkati çeken Erol, kruvaziyer yolcuların çok harcama yaptığına değindi. Kruvaziyerlerle gelen turistlerin hızlı trenlerle Antalya'dan Kapadokya'ya gidebileceğini ifade eden Erol, "Turist profili değişiyor. Bugün turistlerin yüzde 30'u kendi olanaklarıyla tura çıkıyor. Bağlantılarını kendisi yapıyor. Türkiye artık turizmde acenteye bağımlı olmasın. Turist de kendi başına yolculuk yapabilmeli. Kruvaziyerlerle gelen turist, Antalya Limanı'na çıktığında hızlı trene binip Kapadokya ya da başka bir yere gidebilmeli" dedi.
"LİMAN DAHA İYİ KULLANILABİLİR"
Ahmet Erol, Antalya Limanı'nın mevcut durumuyla Orta Anadolu'nun Batı Akdeniz'e çıkış kapısı olduğunu belirtti. Antalya Limanı'nın daha geniş bir hinterlanda cevap verebilmesi için, artan yük ve gemi trafiğinin karşılanması gerektiğini söyleyen Erol, kentin deniz ticaretinden aldığı pazar payının artırılması amacıyla liman genişleme sahasına ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
Antalya Limanı'nın havalimanı ile bölgenin önemli ulaşım merkezi haline geleceğini anlatan Erol, şöyle devam etti: "Antalya-Konya hızlı tren hattının gerçekleşmesi kruvaziyer turizmi açısından bölge ve ülke ekonomisine ciddi katkılar sağlayacaktır. Deniz yoluyla gelen yolcu sayısı daha çok artacaktır. Bu nedenle mega cruise gemilerine hizmet verecek modern yolcu terminaline gereksinim olunacak. Ancak limanın mevcut yolcu salonu ve rıhtımı yetersizdir. Yük treni ve hızlı tren hattının Antalya'ya ulaşması ile Antalya Limanı'nın Konya, Afyon, Denizli, Burdur ve Ankara gibi sanayi potansiyeli çok yüksek bir hinterlanda sahip olacaktır. Bu yüzden liman geri sahasının genişletilmesi, liman kapasitesinin artırılması, limanın daha verimli ve etkin çalışması, Antalya bölgesini Doğu Akdeniz çanağının en gözde ticaret merkezlerinden biri haline getirecektir. Bu nedenle TMO rıhtımı, ETİ Alüminyum AŞ'ye ait liman alanı, TASİŞ araç parkı alanları, liman genişleme sahası olarak ele alınmalı."
"RUHSAT VERİLMESİ DURDURULMALI"
Eski ANSİAD Başkanı Mehmet Hacıarifoğlu da Antalya-Konya demir yolu hattının limana ulaşılacak 1,8 kilometrelik alanın 1/100 binlik imar planında olmasına karşılık Konyaaltı Belediyesi'nin 1/1000'lik planlarında yer almadığını, bu bölgenin imara açıldığını ve bazı ruhsatların da verilmesine başlandığını öne sürdü.
Demiryolu muhasara alanı olarak planlara işlenen alanda çok acil olarak ruhsat verilmesinin durdurulmasını isteyen Hacıarifoğlu, ruhsatlandırmanın devam etmesi halinde ileriki aşamada kamulaştırmanın çok zor olacağını bildirdi. Hacıarifoğlu, bugün kamulaştırma amacıyla 35 milyar liralık rakamın da çok yüksek olduğunu savundu.
Antalya'nın demiryolu hikayesinin yaklaşık 120 yıldır devam ettiğini anlatan Hacıarifoğlu, "Antalya demiryolu projesini hızla hayata geçirmemiz lazım. Öncelikle bakanlık bürokratlarını bölgemize davet edelim. Raporlarımızı verelim. Eğer onlar gelmiyorsa biz onlara gidelim. Onlar bize ne istediklerini söylesinler, biz de ona göre çalışma yapalım" dedi.
"ANTALYA OSB DEMİR YOLUNU KULLANAMIYOR"
Antalya Organize Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Can Hakan Karaca ise konunun hükümet yetkililerine çok iyi anlatılması gerektiğini söyledi.
Karaca, şöyle konuştu: "Antalya tarım sektörü, ülke ekonomisine 3,5 milyar dolarlık katkı yaptı. Antalya turizmi de 5,5 milyar dolarlık katkıda bulundu. Antalya OSB ise 1,5 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaştı. 2015 hedefi 5,5 milyar dolara ulaşmak ve 20 bin istihdam kapasitesine sahip olmaktır. Ancak demiryolu olmadığı için ve liman yetersiz kaldığı için mallarımızı Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerine gönderemiyoruz. Limanın demir yolu hattına bağlanması maliyetleri çok düşürecektir. Dünya çapında marka yaratan Antalya OSB demir yolunu kullanamıyor."
