• BIST 9883.9
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • İstanbul 19 °C
  • Ankara 24 °C

İskenderun 600 kişiye iş ve aş kapısı oldu

İskenderun 600 kişiye iş ve aş kapısı oldu
İskenderun Limanı'nda yaptığı incelemelerde gelinen noktayı değerlendiren Bakan Yıldırım, Türkiye'nin denizcilikte son 9 yılda önemli mesafeler aldığına dikkati çekti.

İskenderun 600 kişiye iş ve aş kapısı oldu

İskenderun Limanı'nda yaptığı incelemelerde gelinen noktayı değerlendiren Bakan Yıldırım, Türkiye'nin denizcilikte son 9 yılda önemli mesafeler aldığına dikkati çekti.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, "Verdiğiniz her kuruş, her kaynak faize, dönüşü olmayan bir yere değil, ekonomiye, büyümeye, refaha, Türkiye Cumhuriyeti'nin 2023 hedeflerine konan bir tuğladır" dedi.

Yıldırım, işletme hakkı 36 yıllığına Limak Holding'e devredilen İskenderun Limanı'ndaki incelemelerinin ardından yaptığı konuşmada, aralık ayı sonunda devri yapılan limanda önemli ölçüde hareketlilik yaşandığını, özel sektörle kamu arasındaki farkın net olarak görüldüğünü ve karar süreçlerinin ne kadar fark ettiğinin anlaşıldığını ifade etti.

Kamuda yatırımların kolay olmadığını anlatan Yıldırım, şöyle konuştu:

"Önce teklif edeceksin, sonra proje hazırlayacak, sonra Maliye Bakanlığı'nın kapısını çalacaksınız. Bütün işler yolunda giderse yatırım kararını alacaksınız. Özel sektör böyle yapmıyor. Hemen kararını alıyor. Hesabını, kitabını yapıyor ve yol alıyor. Zaman da bir maliyettir. Hatta günümüzde zaman paranın önüne geçmiştir. Hani 'vakit nakittir' derler ya hakikaten de küresel ortamda, dünyada rekabetin bu kadar amansız bir şekilde devam ettiğini düşünürsek artık işini en iyi yapan değil, en hızlı ve en rekabetçi şekilde yapanların kazanacağı, ayakta kalacağı bir dönemi yaşıyoruz. O yüzden de İskenderun Limanı'nın fevkalade bir arka planı var. Demiryolu bağlantıları var. Süratle kapasite artırımları devreye girdiğinde burası körfezin en önemli ana limanı olabilir."

Yıldırım, bölgenin sadece sanayi tesisleriyle değil, arka planda görülen Amanos Dağları, yeşili, tarım arazileriyle Türkiye'nin cennet köşelerinden biri olduğuna değinerek, İskenderun Limanı'nın, 600'ün üzerinde vatandaşa iş ve aş kapısı olduğunu ifade etti.

Bunun, ülkenin işgücüne yeni bir katkı anlamı taşıdığını anlatan Yıldırım, ulaştırma ve iletişimin tek başına ticaret gibi düşünülemeyeceğini, bu sektörün ülkelerin büyümesi, ticaretlerinin gelişmesi, ürettikleri, sattıkları, satın aldıkları ürünlerin taşınması için bir lokomotif sektör olduğunu dile getirdi.

-"Elinizi korkak alıştırmayın, verin"-

Yıldırım, son 9 yılda Türkiye'nin büyümesine bakıldığında ortalama yüzde 6'ya yakın bir oranın görüldüğünü anımsatarak, şöyle devam etti:

"Bir de ulaştırma alanındaki büyümeye baktığımız zaman yüzde 10'un üzerinde. Türkiye'nin genel büyümesi yüzde 6, ulaştırma sektörünün büyümesi yüzde 10. Yani Türkiye'nin büyümesini engelleyen, paçasından tutup aşağı çeken değil büyümesini yukarı çekmeye çalışan bir sektörden bahsediyoruz. Ulaştırma sektörüne yatırılan her kuruş misli misline ülke ekonomisine, büyümesine yeni bir kaynak olarak geliyor. Son 9 yılda iletişimde de çok büyük gelişmeler yaşadık. Türkiye'nin her tarafı iletişim otoyollarıyla döşendi. Artık yatırım yapmak için Ankara'nın batısını, sahilleri seçmeye gerek yok. Her yerde hava ulaşımımız var. Bölünmüş yollarımız var ve iletişimimiz her noktaya, ülkenin her bölgesine erişilebilir durumda. İletişimde de ciddi anlamda bir ucuzlama söz konusu. Yüksek vergilere rağmen. Yani ulaştırma, bölünmüş yollar bir yandan Türkiye'nin büyümesine katkı sağlarken iletişimdeki ucuzlamalar da Türkiye'nin enflasyonunun daha aşağıda seyretmesine katkı sağlıyor. Gördüğünüz gibi katkılarımız aldıklarımızdan çok daha fazla. Dolayısıyla sayın Maliye Bakanımız, her zaman veren el alan elden üstündür. Onun için verdiğiniz her kuruş, her kaynak faize, dönüşü olmayan bir yere değil, ekonomiye, büyümeye, refaha, Türkiye Cumhuriyeti'nin 2023 hedeflerine konan bir tuğladır. Onun için cömert olun, elinizi korkak alıştırmayın, verin. Fazlasıyla döner."

-"Yollar ekonominin hayat damarları gibidir"-

Yeni işyerlerinin, yolların etrafında yapıldığına işaret eden Yıldırım, "Siz hiç yolu olmayan yerde fabrika kurulduğunu gördünüz mü, hastane kurulduğunu gördünüz mü- Yolu olamayan bir limanın olduğunu gördünüz mü- Yollar ekonominin hayat damarları gibidir. İnsanda atardamar, toplardamar neyse yollar da aynıdır" dedi.

Yıldırım, bu açıdan milletin yolunu açmaya devam edeceklerini, "yol açan bir iktidar" olacaklarını vurgulayarak, "Yolları tıkayan bir iktidar olmayacağız. İşte bunun için 15 bin kilometre bölünmüş yolu 9 yılda ülkemize kazandırdık. Havayolunu halkın yolu yaptık. Türkiye'yi hızlı trenle tanıştırdık. İnsanımızın yarım asırlık hızlı tren rüyasını gerçeğe dönüştürdük. Daha yapmamız gereken yollar, demiryolları, havayolları var. Ülkede bunu yapacak güçlü bir iktidar da var, istikrar da var, güven de var" diye konuştu.

Yıldırım, Doğu Akdeniz Bölgesi'nin öneminin gittikçe arttığını bildirerek, komşu ülke Suriye'de yaşanan sıkıntılar dolayısıyla kara taşımacılığında çeşitli sorunlarla karşılaşıldığını ve bunun hem bu bölgeyi hem de deniz yolunu daha önemli hale getirdiğini kaydetti.

Gaziantep, Kilis ve Hatay'ın deniz ile Amanoslar arasında sıkışıp kaldığını ve insanların ne yapacaklarını kendisine sorduğunu anlatan Yıldırım, "Yapacak iş basit, buraya bir tünel yaparak yolumuzu açıp gideceğiz. Biliyorsunuz iki vadi arasında her zaman bir belen vardır, ama her beleni de bir delen olur elbet" diye konuştu.

Amanos Dağlarına tünel yapımı ile ilgili çalışmalar yürüttüklerine dikkati çeken Yıldırım, "Çalışmalar tamamlandığında konuyu tekrar değerlendirip ondan sonra adımımızı atacağız. Bu bizim gündemimizde olan bir konu, çalışmalar devam etmektedir. Buna sadece İskenderun'un değil dağın öbür tarafının, Gaziantep'in, Kilis'in, Doğu ve Güneydoğu'daki birçok vilayetin ihtiyacı vardır" dedi.

-"Elle tutulur liman sayısı çok az"-

Türkiye'nin denizcilikte son 9 yılda önemli mesafeler aldığına dikkati çeken Yıldırım, şöyle dedi:

"Bugün yaşanan krizlere rağmen dünyanın deniz ticaret filosunu oluşturan 30 ülkesinin 15'incisi Türkiye. 2000 yılında toplam dış ticaretimizin sadece 60 milyarı deniz yoluyla taşınıyordu. Şu anda 197 milyar dolarlık kısmı deniz yoluyla taşınır hale geldi ve bu oran daha da artacak. Denizciliğe yaptığımız destek artarak devam edecek. Ülkemizde küçük tesisleri saymazsak 500 civarında kıyı tesisi var. Bunlardan 182 tanesi liman gibi işlem görüyor ama liman değil. Maalesef Türkiye'nin bu arada da bir yapısal sorunu olduğunu ifade etmek zorundayız. Elle tutulur liman sayısı çok az. Yapılan birer parmak iskele, daha sonra liman gibi faaliyet göstermeye başlamış.

Bunların her birisinin arkasına yol ve diğer tesisleri yapacaksınız, bu da hem maliyetleri yükseltiyor hem de rekabeti azaltıyor. Ne kadar çok elleçleme bir limanda yapılırsa o liman o kadar gelişmeye müsaittir. Bütün bunlara rağmen son 9 yılda yük taşımalarımızda deniz yoluyla yüzde 90 artış, konteynerlemede yüzde 160 büyüme yaptık. Yani gelecek konteynerde. Artık yük taşımaları kapıdan kapıya oluyor. Bunun için de lojistik merkezler, yeni modern taşımacılığın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Türkiye genelinde demiryollarının uzandığı 17 noktada lojistik merkez yapımına süratle devam ediyoruz. Bu anlamda sadece demiryolunu değil bütün altyapıyı ilgilendiren lojistik master projesi çalışmalarını da başlattık."

Yıldırım, İskenderun Limanı'nın 5-6 yıl içerisinde körfezin en büyük ve en fazla yük elleçleyen limanları arasındaki yerini alacağını belirterek, limanın altyapısının, arka sahasının ve ulaşım imkanlarının buna müsait olduğunu söyledi.

Limanın, kara ve demiryoluyla ulaşılabilen nadir limanlardan biri olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Siz üretmeye devam edin. Üretebildiğiniz kadar üretin. Taşıyacak yollar bizden, üretmesi sizden, refah da halkın olacaktır" ifadelerini kullandı.

ÖZDEMİR'E TEŞEKKÜR

Maliye Bakanı Şimşek ise  yaptığı konuşmada, İskenderun Limanı'nda yapılan çalışmalardan dolayı Özdemir'i tebrik ederek, ''Bu arada hem Fenerbahçe'nin yükünü taşıyor ki hakikaten ne kadar meşakkatli olduğunu biliyoruz. Bir taraftan da burası bir şantiye, muazzam bir yatırım. Onun için kendisini canı gönülden tebrik ediyorum'' dedi.

Buradaki yatırımların, ülkenin ve Hatay'ın daha iyi yerlere gitmesi için önemli katkılar sağlayacağını vurgulayan Şimşek, şöyle konuştu:

''Çünkü malı üretmek yetmiyor. Malı pazara rekabetçi bir şekilde ulaştırmak gerekiyor. Onun için de tabii ki ulaştırma altyapısı çok önemli. Herkes çok iyi biliyor ki denizden ulaşım çok çok daha ekonomik. Karayollarına, havayollarına, demir yollarına oranla hakikaten denizle ulaşım, maliyet açısından çok çok daha etkili. Onun için İnşallah bu yatırımlar ülkemizi daha da rekabetçi hale getirecek. Ülkemizin uluslararası yarışta rekabet gücünü artırarak katkıda bulanacaktır.

Tabii ki buradaki faaliyetler sadece İskenderun'u değil, bütün bölgeyi ayağa kaldıracak. Onun için inşallah bundan sonra da yapılacak yatırımlarda hepimiz gereken desteği vereceğiz. Çünkü biz özel sektörün dinamizmine inanıyoruz. Bu ülkenin maalesef komşularına oranla petrol kuyuları, doğalgaz, yeraltı zenginlikleri maalesef yok denecek kadar az. Bizim bir tek zenginliğimiz var, o da insandır. Bu bölgeyi harekete geçirecek aktörler de tabii ki iş adamlarımız, girişimcilerimizdir. Biz de onların önünü açmak için elimizden geleni yaptık. Yapmaya da devam edeceğiz. Türkiye'nin son 10 yılda katettiği mesafe ve yüksek performansın temelinde de bu yeni zihniyet, anlayış var.''

Yeni Teşvik Sistemi

Şimşek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın birkaç hafta önce Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük vergi indirimini açıkladığına değinerek, şunları kaydetti:

''Bizim tercihimiz üretimden, yatırımdan, istihdamdan, ihracattan yanadır. Biz şimdi özellikle Türkiye'nin çok temel ve yapısal sorunu olan cari açığı köklü bir şekilde çözmek için stratejik yatırımlar konseptini getirdik. 'İthal ettiğimiz önemli bir ürünü üreteceğim, yüzde 40 katma değeri yerli olarak geliştireceğim' diyen bir yatırımcımıza diyoruz ki; ne gerekiyorsa destek bizden. Siz 100 lira koyuyorsunuz 116 liralık destek veriyoruz. Yani yatırımınızdan daha fazlasını devlet size veriyor. 1 yıl, 3 yıl, 5 yıl değil, 7 ile 12 yıl arasında stratejik yatırımlar için konuşuyorum, kurumlar vergisi neredeyse yok. Yüzde 2. Gelir vergisi yok. Sosyal güvenlik primi neredeyse yok. Arsa mı istiyorsunuz onu zaten biz veriyoruz. Organize sanayi bölgesindeyse bedava veriyoruz. O yetmiyor, fikriniz var, bir miktar birikiminiz var ama yatırıma yetmiyor, kredi almanız lazım. Faizini de kısmen biz ödüyoruz. Bundan daha fazla ne yapılır bilmiyorum? Bir baba bile oğluna, kızına bu kadar destek vermez.

Gerçekten şu son teşvikler sonrasında cebinde az biraz kaynağı, fikri olan birisinin yatırım yapmaması bizi hayal kırıklığına uğratır. Aslında kendisi için bu hayal kırıklığı. Çünkü o kadar çok destek var ki daha önce maliye hiçbir zaman bu kadar güçlü desteğe 'evet' dememiş. Aslında bunun temelinde, maliye vergiden vazgeçiyor. Gelir, kurumlar vergisi, sosyal güvenlik priminden vazgeçiyor. Sonuçta onların hepsini hazine ödüyor. Neden bunu yapıyoruz. Çünkü biz şuna inanıyoruz. Türkiye'nin geleceği bu türden yatırımlar, üretim ve istihdamda.''

Şimşek, bundan 10 yıl önce Türkiye Cumhuriyeti devletinin, 100 liralık vergi gelirinin 86 lirasını iç ve dış borç faizine ödediğini anımsattı.

Geriye kalan 14 lira ile maaş ödemenin, yol, hastane, okul yapmanın mümkün olmadığını ifade eden Şimşek, ''Çünkü kaynak yok. Hatta devletin temel fonksiyonları için de başkasına el açmışız. Bunlar 10 yıl önce olan şeyler. Bugün çok şükür topladığımız 100 liralık verginin sadece 16,6 lirası faize gidiyor. 83-84 lirası hizmete gidiyor'' diye konuştu.

''Geçmişin yaralarını sarıyoruz''

Şimşek, Türkiye'nin milli gelirini 10 yılda 230 miyar dolardan 770-780 milyar dolara çıkarmasının önemli hamleler sonunda gerçekleştiğini belirtti.

Şimşek, 1990'da milli gelirin 198 milyar dolar olduğunu, 10 yıl sonra yine aynı konumda, hatta 11 yıl sonra ciddi şekilde aşağıda bulunduğunu, son 9-10 yılda yapılan hizmetlerin ise son 60 yılda küresel anlamda dünya ekonomisinin yaşadığı en büyük krize rağmen başarı sağladığını vurguladı.

Bunun temelinde özel sektörü ön plana çıkaran bir anlayış bulunduğunu ifade eden Şimşek, şöyle devam etti:

''Geçen yıl 9 milyar dolar ek bütçe verdik. Van'daki deprem yaralarını sarmak için ilave 2 milyar dolar verdik. Eğitime, sağlığa harcadık. Bütün bunlara rağmen geçen sene bütçe açığı 17 milyar lira ile kapandı. Bu ilave harcamaları yapmasaydık genel devlette Türkiye Cumhuriyeti bütçesi fazla verecekti. Ama biz memleketin altyapısı, eğitimi, Ar-Ge'sine öncelik verdik. Son 9-10 yılda olduğu gibi bu yıllarda da geçmişin yaralarını sarmaya çalışıyoruz. Yapılan projeler ülkenin ekonomisini ayağa kaldıracaksa onları desteklemek bizim görevimizdir. Vergi oranlarını artırmadan biz memleketin önünü açma konusunda kararlıyız.''

Adalet Bakanı Ergin

Adalet Bakanı Sadullah Ergin de bugün büyük bir mutluluğu hep birlikte yaşadıklarını belirterek, uzun yıllar mücadelesi verilen ve bugüne erişmek için çokça gayret gösterilen bir süreçten sonra liman alanında faaliyetin başlamasının kendilerini sevindirdiğini ifade etti.

Ergin, bu sevincin bir miktar da buruk olduğunu çünkü gecikmiş bir faaliyetin başladığını vurgulayarak, yıllar yılı uğraşıldığını, özellikle yargı bürokrasisinden kaybedilen zamanın hem bölge hem de ülke için önemli bir potansiyeli belli bir süre kullanılamamış durama getirdiğini söyledi.

Türkiye'nin çok önemli merhalelerden geçtiğine dikkati çeken Ergin, ''Türkiye bir uçtan bir uca tüm altyapısını değiştirdi, geliştirdi. Ulaşımda, sağlıkta, adalette, eğitimde baktığımızda, Türkiye bir uçtan bir uca bütün altyapısını adeta yeniden inşa etti. Bugüne kadar hizmet etmiş herkese, taş üstüne taş koyana şükran borçluyuz. Ama son 9,5 yılda Türkiye'nin katettiği mesafeyi görmek zorundayız'' diye konuştu.

Türkiye'deki gelişmelerden Hatay'ın da istifade ettiğini anlatan Ergin, bu istifade de çokça emeği ve gayreti olan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'a teşekkür etti.

Maliye Bakanlarının, kabinenin ''yüzü soğuk bakanları''ndan olduğunu belirten Ergin, şöyle devam etti:

''Bakanlar, milletvekilleri, bürokratlar, kaynak aktarıp bölgeye yatırım yapmak isterler. Maliye bakanları da bütçenin dışına çıkılmaması, bütçe disiplinin delinmemesi açısından o kaynakları ekonomik kullanmak adına bir miktar kıskanç davranır. Ama ben Sayın Şimşek'e teşekkür ediyorum. İlimiz, bölgemiz söz konusu olduğunda Sayın Şimşek gerçekten rantabıl, verimli projeler için elinden gelen gayreti gösteriyor. Diğer yandan Hatay'ın karayolu, demiryolu ve özelde de hava ulaşımı noktasında çok büyük desteklerini gördüğümüz hükümetimizin atom karıncası Binali Yıldırım'a da özel bir teşekkür ediyoruz. Bugün Türkiye'nin cennet köşesi İskenderun'dayız. Fonda Amanos dağları ve ormanları görüyorsunuz. Yanı başımızda Akdeniz'in masmavi suları. İskenderun Körfezi ve limanının içerisindeyiz. Bu güzellikler üretime, verime, ülke ekonomisine katkı sunan zenginlikler. Bugünden itibaren limanda henüz yatırım faaliyetleri yeni başlamış olmasına rağmen limanın hareketlenmesi, denizi hareketlendirdi. Denizin hareketlenmesi karaya çıkan yükün naklini hareketlendirdi. İskenderun'u, Dörtyol'u, Payas'ı hareketlendirdi. Ama yatırım tamamlandığında sadece İskenderun'un değil bütün ilin ve komşu illerin, bölgenin cazibe merkezi ve oralara katma değer getiren bir işletmesi haline gelecek.''

Ergin, Hatay'ın, Türkiye'nin önemli demir çelik yatırımlarını bağrında barındıran bir bölge olduğunu ifade ederek, ''Yeni gelişim alanlarına ihtiyaç duyuyoruz. Yatırım yapmak isteyen çok ciddi gruplar, iş adamlarımız var. Ama maalesef arazi üretmekte zorluklarımız var. Sayın bakanlarımız, bu bölge için önemli olan, havzayı açacak çok önemli bir can damarı olacak bir projeyi bize müjdeleyecekler. Bunu kendilerinden bekliyorum. Bu gerçekleştiği zaman, İskenderun için de Hatay için de diğer tüm yerleşim alanları için de çok önemli bir sosyoekonomik merkez ortaya çıkacak'' dedi.

-Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir-

Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir ise işletme hakkı devri ihalesini 372 milyon dolarlık teklifle kazandıkları İskenderun Limanı'nın, Türkiye'nin en büyük limanlarından biri olacağını belirtti.

Özdemir, limanın doğal coğrafi yapısı gereği Gaziantep, Kahramanmaraş, Adıyaman, Şanlıurfa, Hatay, Osmaniye Adana, Kayseri, Sivas, Malatya, Elazığ, Diyarbakır illeri başta olmak üzere Türkiye'nin Doğu Akdeniz, Güney ve Doğu Anadolu havzasında bulunan sanayi ve ticaret merkezlerine hizmet için en uygun konumda bulunduğunu söyledi.

Holdingin en önemli projelerinden olan İskenderun Limanı'nın Irak ve Suriye gibi komşularla transit ticaret için önemli aktarma noktasında olduğunu ifade eden Özdemir, şöyle devam etti:

"Limanda ,ilk etapta 1,3 milyon TEU'luk konteyner yatırımı yapacağız. İlerleyen aşamalarda 3 milyon TEU'ya ulaşacağız. Bir yandan da demiryolları düzenlemeleri ve modern depolama hizmetleri için gerekli projelendirme çalışmalarını sürdürüyoruz. 5 yıl içerisinde İskenderun Limanına 250 milyon dolarlık yatırım yapacağız. İlk etap yatırımları sonucu doğrudan 250, dolaylı bin kişi çalışacak. İlerideki aşamalarda bu rakam, doğrudan bin, dolaylı da 4 bin kişinin istihdamı olarak artacak. İskenderun Limanı, Türkiye'nin en büyük limanlarından biri olacak."

Limanın bir kısmını konteyner limanı haline getireceklerini vurgulayan Özdemir, bu konuda yatırımlara başladıklarını belirtti.

Proje için 6 büyük bankadan toplam 425 milyon dolarlık kredi temin ettiklerini belirten Özdemir, kredinin toplam vadesinin 13,5 yıl, geri ödemesiz dönemin ise 4 yıl olacağını kaydetti.

İncelemede Hatay Valisi Mehmet Celalettin Lekesiz, Kilis Valisi Yusuf Odabaş, Antakya Belediye Başkanı Lütfü Savaş, bölge milletvekilleri, İskenderun Kaymakamı Ali İhsan Su, Belediye Başkanı Yusuf Civelek, kurum müdürleri ve iş adamları da hazır bulundu. 

www.UlasimOnline.Com

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Ulaştırma | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim