• BIST 9908.81
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • İstanbul 19 °C
  • Ankara 26 °C

Ergün: Kendi aracımızı kendimiz üretelim

Ergün: Kendi aracımızı kendimiz üretelim
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Türkiye'deki otomotiv sektörünün kalitesi, ihracat kabiliyeti ve markalaşma becerisi dikkate alındığında, Türkiye'de yeni bir otomobil markası, modeli, tasarımına imkan ve ihtiyaç bulunduğunu söyledi.

Sabotajlara izin vermeyelim, kendi aracımızı üretelim
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Türkiye'deki otomotiv sektörünün kalitesi, ihracat kabiliyeti ve markalaşma becerisi dikkate alındığında, Türkiye'de yeni bir otomobil markası, modeli, tasarımına imkan ve ihtiyaç bulunduğunu söyledi.

Ergün, "Bugüne kadar otomotiv sektöründe markalaşma teşebbüsleri adeta sabotaja uğradı. Bunlardan bir tanesi Devrim otomobilleri konusudur, diğeri de Anadol markasıdır. Aslında Anadol, markalaşmaya çok müsait bir isimdi; ancak aleyhinde o kadar karalama kampanyası yapıldı ki, ülke olarak büyük bir fırsatı kaçırdık. Artık bu tür sabotajlara izin vermeyiz" dedi.

YÜCE DE SON RÖPORTAJINDA YERLİ ARAÇ DEMİŞTİ

Bakan Ergün'ün bu sözleri, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden otomotiv sektörü duayenlerinden Yüce Auto Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Yüce'yi akıllara getirdi. Son röportajını Ekonomist dergisine veren ve derginin bu haftaki sayısında yayınlanan Yüce, İran’ın bile kendi markasıyla Türkiye pazarında faaliyet göstermesine karşın, Türkiye’nin hala bir otomobil markasının olmamasına ilişkin üzüntüsünü dile getirmişti.

Yüce, “Son otomobil fuarını hepimiz gezdik. Bu fuarda neden bir yerli markamız yok bizim? Kimse bu konudan rahatsız olmuyor mu? Bu, konu beni son derece rahatsız ediyor. İran bile kendi markasıyla bizim pazarımızda. Bu konu devletimizin çok ciddi bir hatasıdır” demişti.

ERGÜN: ARTIK SABOTAJLARA İZİN VERMEYİZ

Bakan Ergün, 3. Uluslararası İstanbul Otomotiv Kongresi'nde yaptığı konuşmada, binlerce aracın montajından elde edilen kardan çok daha fazlasının, özgün bir tasarım veya yeni bir teknoloji üreterek elde edilebileceğini belirtti. Bu konuda toplumun büyük bir duyarlılığının ve Türk insanının büyük bir beklentisi olduğunu dile getiren Ergün, şunları kaydetti:

“İç pazarda 1 milyon otomobil satışını önümüzdeki 10 yıl veya 5 yıl içerisinde aşabiliriz. Bu da yeni bir otomobil markası üretmenin, yeni tasarımlar geliştirmenin bize sağlayacağı avantajı ortaya koyan iş gelişmelerdir. Türkiye'deki otomotiv sektörünün kalitesini ve ihracat kabiliyetini markalaşma becerisini de dikkate aldığımızda Türkiye'de yeni bir otomobil markası, modeli, tasarımına imkan ve ihtiyaç da vardır. İsterseniz bunu beraber bir araya gelip yapın, isterseniz bireysel olarak yapın, isterseniz Ford'la ortak yapın, isterseniz İtalyanlarla, Almanlarla, Japonlarla, Korelilerle ortak yapın, ama yapın.

Buna Türkiye'nin ihtiyacı var, toplumun beklentileri var. Bugüne kadar otomotiv sektöründe markalaşma teşebbüsleri adeta sabotaja uğradı. Bunlardan bir tanesi Devrim otomobilleri konusudur, diğeri de Anadol markasıdır. Aslında Anadol, markalaşmaya çok müsait bir isimdi; ancak aleyhinde o kadar karalama kampanyası yapıldı ki, ülke olarak büyük bir fırsatı kaçırdık. Artık bu tür sabotajlara izin vermeyiz. Buna sadece hükümet olarak izin vermeyiz demiyorum, buna artık toplum olarak izin vermeyiz, hukuk ve adalet olarak izin vermeyiz.”

ELEKTRİKLİ OTOMOBİLLER...

Bakan Ergün, elektrikli araçların tüketimini yaygınlaştırmak için, özellikle kamu alımlarında bu araçlara ağırlık vermeyi ve böylece topluma bu konuda öncülük etmeyi planladıklarını kaydetti.

Bakanlık olarak, 81 il müdürlüğü için alacakları araçların bir bölümünün elektrikli araç olmasına karar verdiklerini bildiren Ergün, emisyon seviyesi düşük çevre dostu araçlarla ilgili yasal çalışmaların da devam ettiğini söyledi.

Ergün, elektrikli ve hibrit araçların seri tadilatı ile ilgili teknik mevzuat çalışmalarının tamamlandığını ve ilgili yönetmelikte yapılan değişikliğin, 30 Kasım 2010 tarihli Resmi Gazete'de yayımlandığını anımsatarak, böylece Türkiye'de üretilen ya da tadil edilen elektrikli veya hibrit araçlarla, yurt dışından Türkiye'ye gelecek bu tür araçların trafiğe çıkmasının mümkün olacağını anlattı.

Türkiye'nin, dünyada her geçen gün artan itibarı ve istikrarlı ekonomisiyle, dünyanın en dikkati çeken ülkelerinden birisi olduğunu vurgulayan Ergün, şunları kaydetti:

“Ülkemizin nüfus, coğrafi konum, nitelikli işgücü, ekonomik performans gibi birçok özellikleri, uluslararası yatırımcıların ülkemize olan ilgisini artırmaktadır. Bu yıl Renault ülkemizde elektrikli araç üretimine başlamış, son olarak Opel, bazı modellerini Türkiye'de üretme kararı almıştır. Cherry'den sonra otomotiv sektöründe faaliyet gösteren 2 önemli Çin firması daha ülkemize yatırım yapmayı planlıyor.

Çinli DFM otomotiv firması, İzmir bölgesine yaklaşık 300 milyon dolarlık bir yatırım planlarken; yine BYD otomobil firması Çerkezköy civarında yatırım hazırlığı içinde. Buradan şunu net bir şekilde söyleyebiliriz ki, Türkiye otomotivde artık 'üretim üssü' olma yolundadır. Biz ülkemizi bir yatırım cenneti haline dönüştürmek, otomotiv gibi kritik sektörlerdeki yetkinliğimizi artırmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz.”

www.UlasimOnline.Com

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Ulaştırma | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim